Uzun bir süredir üzerine araştırmalar yaptığım ve üzerine kitap taslağıda hazırladım. Kariyerde DAHA sını arayanlara özel tavsiyeler içeren içeriğimi bir podcast serisi olarak neredeyse tüm platformlarda yayınlamaya başladım.
Çoğu kişi daha iyi bir kariyer hayal eder ve öğrenci iken hangi yetkinliklere sahip olması gerektiğine dair de soru işaretlerini gidermeye çalışır. Halbuki bununla ilgili neredeyse her kurumda her sektörde çalışanların mutlaka sahip olması gereken yetkinlikler az çok incelenmiş ve açıklanmış durumda. Bu çalışmadaki maddeleri baz alarak hazırladım podcast serisini bir ulaşım rotası tasviri üzerinden dinleyiciler ile buluşturuyorum.
Kariyer Rotası Duraklarını dinlemek için adresler
Anchor: https://anchor.fm/bahadir-kaya
Google Podcast: https://www.google.com/podcasts?feed=aHR0cHM6Ly9hbmNob3IuZm0vcy80NDBkNjNjOC9wb2RjYXN0L3Jzcw==
Spotify: https://open.spotify.com/show/0xHmnkb8ETeJTEXBgnUN6X
Umarım beğenirsiniz. İyi dinlemeler.
]]>Günümüzde ekonomik bir ülkenin ekonomik güç olması, doğal olarak o ülkede konuşulan dilinde iş ilişkilerinde ön plana çıkmasını sağlamakta ve ikinci dil eğitimi veren eğitim kurumlarında bu dile yönelik ilgi de haliyle artmaktadır.
İkinci dilin, kişinin ortalama gelirini arttıracağını söylemenin kesin bir delili olmasa da istihdam edilme konusunda yardımcı olacağı kesindir.
İspanyolca İspanyolca, ana dilde 400 milyon’ dan daha fazla insanın 44 ülkede yaygın konuşulan çok yaygın bir dil konumunda. İspanyolca’ nın ABD’ de İngilizce’ den sonra konuşulan en önemli dil olması da önemini bir kat arttırmaktadır. Bu nedenle, yurtdışında (ABD, Latin Amerika) müşteri ilişkileri, tedarikçi ilişkileri olan şirketler için bu dili bilmek büyük avantaj olacaktır. Çünkü, gelişen Latin Amerika ekonomisi ve ABD düşünüldüğünde bu ülkelerin ekonomisine dokunma buralarda ticari hacmini genişletmek isteyen firmaların İspanyolca bilen birisini tercih etmek isteyeceğini söylemek yanlış olmaz. Çünkü, Latin Amerika firmalarının yabancı yatırımı çekmesi ve bir çok gelişmekte olan ülkenin dilinin İspanyolca olması bu dili kariyer açısından da avantajlı bir konuma getiriyor. Büyük yatırımlar yapan, yurtdışı işler yapan yada yapmak isteyen firmalarda İspanyolca bilen bir çalışan olması fark yaratacaktır .ABD de kariyer yapmak isteyen kişiler için de İspanyolca sanılandan daha öte bir fayda sağlayacaktır. Kariyer dışında, sanat dalında İspanyolca yaygın bir kullanıma ve zenginliğe sahip. Turistik gezi için gezebileceğiniz 50 ülkenin İspanyolca konuşuyor olması da ayrı bir avantaj durumunda. İnternet kullanımında İspanyolca konuşulduğu kadar yaygın bir dil durumunda değil, internet ortamında sadece %7.9 oranında bir kullanıma sahip. İspanyolca’ nın öğrenilmesi kolay diller sıralamasında üst sıralarda olması da bir avantaj. İspayonlca’ nın dezavantajlarından bir diğeri ise akademik olarak size bir kaynak sağlayamayacak olması. İspanya ‘ nın bilimsel anlamda geride olan bir ülke olması dilini de akademik/bilimsel bir kaynak olmaktan çıkarıyor. Fransızca Fransızca, ana dilde 74 milyon kişi tarafından konuşulmakta. Fransa’ nın Kuzey Amerika (Kanada), Afrika kolonileri düşünüldüğünde ve Avrupa ülkelerinde hala ikinci yabancı dil olarak Fransızca’ nın ön plandan olmasından kaynaklı dünya genelinde 290 milyon Fransızca bilen kişinin olduğu bir gerçek. 29 ülkede resmi dil olarak kullanılmakta. Afrika, sanılanın aksine dünyanın en zengin maden, tarım kaynaklarını elinde bulundurmakta ve giderek bu kıtaya yatırım imkanları artmaktadır. Afrika’ da Fransızca’ nın çok yaygın bir dil durumunda olması buralara yatırım planlayan, ticari hacmini genişletmek isteyen firmalar için bu dili ön plana çıkarmaktadır. Fransa, ilaç, telekomünikasyon, havacılık, enerji üretimi gibi sektörlerde dünyayı domine eden bir pozisyona sahip. Ayrıca, Fransızca NATO, Birleşmiş Milletler, Olimpiyatlar, Kızıl Haç ve diğer uluslar arası kuruluşların resmi dili pozisyonundadır. Fransızca sanatta ön planda olan bir dil olduğu gibi, akademik anlamda kaynaklarda bulmanızı sağlayacak bir dil konumunda. Özellikle Kanada ve Fransa gibi bilimsel anlamda ileride olan ülkelerin akademik kaynaklarından faydalanmak ciddi bir avantaj olacaktır. Fransızca İngilizce bilenler tarafından öğrenilmesi en kolay dil olarak nitelendirilmektedir. Mandarin (Çince) Çin , bu yüzyılın kaçınılmaz küresel bir varlığı durumuna gelmiştir. Çin’ de konuşulan en yaygın dil olan Mandarin 960 milyon insan tarafından kullanılmakta. Çin ve Tayland‘ dın bazı bölgelerinde kullanılmakta. Çin, günümüzün ticari bir kalesi konumunda. Üretim anlamında, ticaret anlamında tek başına tüm dünyayı yönlendirebilme kapasitesine gelmiş vaziyette. Uluslararası işlerde ve bankacılık alanında çalışmak isteyenlerin Çince bildiğini gösteren bir özgeçmiş fark yaratacaktır. Çince bilmek iş dünyasındaki yap bozda bir parçayı komple doldurmaktadır. Çin’ in son yıllarda eğitime ağırlık vermesi ve öğrenci yetiştirmesi Çince’ de inanılmaz bir akademik hareketlilik sağlamıştır. Bu dili yazılı olarak bilen birisi akademik ve iş dünyası açısından iyi kaynaklara ulaşacağı aşikardır. Çince, yazma dili olarak zor olduğu bilinmektedir. Ancak, dil bilgisi , fiil çekimi ve zaman çekimi açısından bilindiğinin aksine kolaydır. Arapça Ortadoğu’ nun ekonomik gücü daha belirgin hale geldikçe, Arapça’ ya olan talep de arttı. Arapça dil eğitimine olan ilgide son yıllarda %100′ e varan bir ilgi artışı bulunmaktadır. 20 ülkenin ana dili olan ve 57 ülkede konuşulan Arapça coğrafi olarak da yaygın kullanıma sahip olan diller arasında. Ekonomik olarak, Batı’ nın hayati kaynaklarını (Petrol) sağlayan Ortadoğunın Arapça konuşması, askeri, savunma sanayi ve turizm açısından önemli bir dil olması Arapça’ yı destekleyen diğer faktörler. Ancak, Arapça Moğolca, Japonca, Korece ve Çince ile birlikte öğrenilmesi en zor diller arasında yer alıyor. Dilin öğrenilmesi için ciddi motivasyon gerektiğini söylemek yanlış olmaz. Rusça Dünya genelinde yaklaşık 250 milyon Rusça konuşan kişi bulunduğu tahmin edilmektedir. Özellikle Sovyet dönemi ülkelerinde Rusça’ nın bilinmesi o ülkelerin ekonomik güçleri göz önüne alındığında dil açısından Rusça’ nın ön plana çıkmasını sağlamaktadır. Rusların diğer ülkelere turizm açısından ilgi duyması, Rusya/Rusça konuşan ülkelerin ekonomik gücü ve ticari hacmi bu ülkelere iş yapan veya planlayan firmalar için Rusça’ yı ön plana çıkarıyor. Rusya’ nın dış dünyaya açılışının geç olması sebebiyle, İngilizce bilen CEO ve yönetici pozisyonunda sıkıntılar var. Bu sebeple dilin Rusya ilişkilerinde karşılık bulacağını söylemek yanlış olmaz. Rusya’ nın 2008 sonrası akademik anlamdaki atılımları akademik anlamda Rusça’ nın yükselişe geçtiğini göstermektedir. Dilin dezavantajı ise öğrenilmesinin zor olması denebilir. Almanca Alman ekonomisi, Avrupa Birliği içerisindeki en güçlü ve istikrarlı yerlerden birine sahip demek inkar edilemez bir gerçek. Almanya Avrupa’ nın en kalabalık ülkelerinden biri olmasının yanı sıra, Almanca konuşulan diğer Avusturya, Belçika, Danimarka, Hollanda, Lihtenştayn, Lüksemburg ve İsviçre ülkelerinde de Almanca konuşanların sayısı belirli ortalamaların üzerinde. Bu da Almanca’ yı Avrupa’ nın en çok konuşulan dillerinden biri yapıyor. Almanya güçlü ekonomisi ile ABD ve İngiltere için hem ihracat hem ithalat açısından ilk 10 içerisine giren ülkelerden. Almanya, İsviçre, Belçika, Danimarka, Hollanda, Lihtenştayn, Lüksemburg ülkelerinin hepsi bilimsel çalışmalarda OECD verilerinde iyi sıralamalara sahipler. Bu da bilimsel anlamda çok kaynağa ulaşılabileceğini kanıtlar nitelikte. Almanca öğrenilmesi ise zor bir dil olarak nitelendiriliyor. Portekizce 205 milyon kişi tarafından 9 ülkede konuşulan Portekizce İspanyolca kadar olmasa da talebin arttığı bir dil. Brezilya gibi gelişmekte olan güçlü bir ekonominin ( 8. Büyük Ekonomi ) , Doğal zenginlikleriyle ünlü Angola’ nın bu dili konuşması dilin popularitesini arttırmakta. İş anlamında lojistik, tarım sektörlerinde Portekizce bilmek ciddi bir artı olacağını söylemek yanlış olmaz. Japonca Güçlü bir ekonomisi olan Japonya’ nın dilini 122 milyon kişi ana dil olarak konuşmaktadır. Japonca öğrenmek, otomotiv, iletişim ve finans sektörlerinde çalışanlar için yararlı olabilir. Japonya Dünya’ nın en büyük 3. otomotiv üreticisi konumunda ve en büyük mobil teknoloji üreticilerinden biri. Japonya KDDI, Softbank, NTT , Mitsubishi, Suzuki ve Toyota gibi bir çok dünya devi firmaya ev sahipliği yapmaktadır. Turizm sektörün de Japonca bilmenin çok büyük artıları olacağını söylemek de yanlış olmaz. Japonya bilimsel (akademik) çalışmalarda Dünya’ nın önde gelen ülkeleri arasında olması bu dili bilenlerin öğreneceği daha çok bilgi anlamına geliyor. Kısaca Her dilin avantajları ve zorlukları var. Ama dezavantajı olduğunu söylemek doğru olmaz. Çünkü, her dil kendi değerini size kazandıracaktır. İngilizce’ yi TOEFL/IELTS gibi sınavlarda kanıtlamış arkadaşların dil seçerken dikkat etmesini düşündüğüm hususlar şunlar:
Öğrenci iseniz bu planlar sizin için belirsiz olabilir. Ancak, en azından çalışılacak sektöre ilişkin araştırma yapmanız bile sizi doğru bir adrese yönlendirecektir. Neticede, her yabancı dil kendine göre avantajlara sahip.
Kaynaklar
Uzun zamandır kullandığım Yandex Navigasyon’ u ne zaman açsam aklıma çalışma mantığı gelmekte ve eğer topluluk içerisinde isem mutlaka bu konun defalarca açılıp tartışıldığına da şahit oldum. Yandex Navigasyon’ un çalışma mantığının herkesçe merak edilen bir husus olduğunu düşünerek bu yazıya blogda yer verdim. Dilerseniz Yandex Navi ne yapar, nedir bu çalışma mantığı irdelenecek kadar farklı özellikler bunlardan bahsedelim.
Yandex Navigasyon Nedir?
Yandex Navigasyon bildiğiniz navigasyon uygulamalarının bir örneğidir aslında. Her zaman fark yaratan uygulamaların farklı paradigma ile çalıştığı bilinir. Bu uygulamayı da diğer uygulamalardan ayıran birçok özellik var:
Yandex Trafik mevcut trafik haritalarını gösteren bir fonksiyon. Örneğin, İstanbul’ da kıta değiştireceksiniz ancak, birinci köprümü ikinci köprü mü sizin için daha iyi olur tahmin edemiyorsunuz. Uygulamanın trafik ışıkları simgesine tıkladığınız an haritanız renkleniyor ve neredeyse sokak sokak Yandex size trafik durumunu gösteriyor. Buna bakarak karar verebileceğiniz gibi, kararı Yandex’ e de bırakabiliyorsunuz. Tam da bu noktada İBB Şehir uygulamasından ayrılan fonksiyon devreye giriyor. Yandex sizin için rota çiziyor. Rotayı çizerken sizi en boş yol ve az uzaklıkla yani en optimum çözümle hedefe ulaştırıyor. En çok merak edilen soru ise tam burada geliyor:
Yandex, elinizdeki uygulamaların ayarlar kısmında göreceğiniz ‘Konumu ve Trafiği Bildir’ seçeneği ile GPS ‘ den bilgileri topluyor. Burası herkesin malumu olabilecek bir cevap ancak, Yandex asıl hamleyi şurada yaparak verilerinin daha doğru bir hal almasını sağlıyor.
Neredeyse lojistik şirketlerinin hepsinde olan takip sistemleri vardır. Bunların birçoğunun verisinide Yandex anlaşarak elde etmiş. Böylece, sistem mükemmel bir hal alıyor.
Şöyle düşünelim: elinde Yandex Navigasyon olan 200 kişi bir caddede bu trafik uygulamasını kullarak yürüsün, yürüme hızını Yandex yanlış algılayabilir ve trafik varmış gibi araç kullanan sürücüleri yanıltabilir ancak tam o sırada bir Yandex Navigasyon kullanan araç sahibi caddeden geçse veya lojistik şirketlerinden birinin arabası oradan geçse caddenin açık olduğu verilere hemen yansıyacaktır.
Harita.Yandex websitesinde Yandex’ in trafik imkanlarından faydalanabiliyorsunuz. Ayrıca, buraya özgü olarak belirli bir gündeki belirli bir saati düşünürek trafik tahmini de yaptırabiliyorsunuz.
Aracınızda gidiyorsunuz ve trafiğe kaldınız, Allah’ ım bu saatte ne trafiği ileride açılıyor mu? İleride ne var sorularının cevabını ancak, trafiğin ilerisinde bir tanıdığınız varsa arayıp öğrenebilirsiniz. Ancak, Yandex Navigasyon’ da ‘Kur’ bölümü aktif edilmiş. Böylece yolun ilerisindeki bir Yandex kullanıcısı, “arkadaşlar trafik sol şeritte bir arabanın bozulması sebebiyle tıkalı” şeklinde uyarı verebiliyor. Sizde sağ şeritte bekleyebilir veya ona göre karar alabilirsiniz. Ayırca, bu sosyal ortam trafik yollarının ve verilerinin de güncel kalmasını sağlıyor.
Yandex Navigasyon’ u kullanırken size rotada söylenen yola bir geldiniz ve gördünüz ki kazı çalışması var. Hemen Yandex’ e kullanıcılar bunu bildirebiliyorsunuz. Kazı çalışması ile ilgili yeterince bilgi geldiğinde Yandex bunu haritasına güncelliyor. 2 Temel örnek vereyim.
Trafik fonksiyonun ve sosyal paylaşımın bu kadar fark oluşturduğu bu uygulama, ücretsiz olması ve bütün uygulama marketlerinde yer almasıyla da kendi yıldızını parlatıyor açıkçası. Ayrıca, Yandex haritalarına eklenen kurumlar navigasyonda gözüküyor ve basit kategorilendirmesiyle acilen Diş Hekimi ihtiyacınız olduğunda en yakın diş hekimini kolaylıkla tespit etmenizi sağlıyor. Ayırca, bünyesinde sesli arama ve navigasyonda Türkçe Sesli yönlendirme mevcut. Haritaya bakarak dikkatinizi azaltmıyor yola odaklanabiliyorsunuz.
Keyifle yazdım, umarım keyif almışsınızdır. En yakın zamanda Test sürüşü için Yandex’ e bir şans verin ve sizin için neler yapabildiğini görün!
Selametle . . .
]]>Ağız ve Diş Sağlığı kliniğimiz 20 sene mesleğe hizmet vermiş olan diş hekimi annemin özel muayenehanesidir. Muaynehanede ağız ve diş sağlığı ile steril bir hizmet alacak ve çok memnun kalacaksınız. Ümraniye Atakent’ de ulaşım imkanları kolay lokasyonu ile sizlere hizmet vermeye devam ediyor. Diş tedavi ücretleri ile ilgili bilgileri muayene sonrası alabilir veya ön bilgi için telefon numaramız 0 (216) 412 98 00 dan ulaşabilirsiniz.
Çalışma Saatleri:
Haftaiçi: 10.00 – 19.00
Cumartesi: 10.00 – 16.00
(0216) 412 9800
]]>
Khan Academy Nedir?
Salman Amin “Sal” Khan adlı eğitimci ve girişimci tarafından 2006 Eylül’ de kurulmuş ve Alexa website sıralamasında dünyada ilk 5 binde olan bir online ücretsiz eğitim platformu. Platformun sahip olduğu 4 binin üzerinde eğitim videosunun 1500 ü Türkçeleştirilerek www.khanacademy.org.tr adresinde yayına alındı. Bu çeviri hizmetini ise: Bir STFA Vakfı olan Bilimsel ve Teknik Yayınları Çeviri Vakfı gerçekleştirdi.
Salman Khan bu mükemmel girişimcilik örneği sonrası, Fortune dergisi tarafından dünyanın 40 yaş altındaki en başarılı 40 ismi arasında kabul edilirken, Time dergisi tarafından dünyadaki en önemli 100 isimden biri seçildi. Bugüne kadar birçok derginin kapağında yer alan Khan’ın eğitim ile ilgili yaptığı konuşmalar milyonlarca kişi tarafından takip ediliyor. Kendisinin bu sözünü paylaşıp, Khan Akademiyi yakından tanımanız için altyazılı olarak izleyeceğiniz videoyu paylaşıyorum:
]]>“Deneyin, yanılın, ama sonunda eksiksiz öğrenin!” Salman Khan
Bu kitapta neleri bulacaksınız?
Kitap bir fabrikada geçebilecek en iyi roman olsa gerek. Romanın baş kahramanı Al, bir Endüstri Mühendisi ve yeni başladığı fabrika müdürlüğü görevinde fabrikanın 3 ay içinde doğru işler yapmaz ise firma tarafından kapatılacağını öğreniyor. Daha önce tanıştığı bilim adamı olan fizik hocasından aldığı tavsiyeler ile ekibinin ve kendi geleneksel üretim anlayışını sorgulamasını ve sürekli iyileştirme sürecini ekibin ve kendisinin benimseyişini anlatıyor. Bir yandan da evde yaşadığı sorunlar ve aşk hayatı anlatılıyor.
Al, Hocasıyla görüştüğünde hocası kendisine şunu soruyor. Bir işletmenin amacı nedir? Bu konu üzerine ilk sefer doğru cevap veremeyince şöyle düşünüyor kendisi:
İşletmenin tek bir amacı olacak ve geri kalan her şey bu amaca yönelik bir araç olacak.
Hammadde Satın Almak(İmalat Yapabilmek İçin): Etkin maliyetli satın alma önemliydi. Bu nedenle satın alma biriminin ucuz hammadde alması sonucu ellerinde 12 ay yetecek bakır tel ve 17 ay yetecek kadar paslanmaz çelik vardı. Bu gibi malların stok elde tutma maliyetleri sebebiyle milyonlarca dolar buna bağlanmıştı. Bu amaç olamazdı.
İstihdam: İnsanlara iş sağlamak fabrikanın varoluş nedeni olsaydı bu kadar kişi işten çıkarılmazdı. Bu sebeple buda olamazdı.
Üretim, Kalite: Al, hocasına ilk olarak bunları söylemiş olmasına rağmen olumsuz cevap almıştı. Kalite olsaydı, fabrikanın bu kötü durumu açıklanamazdı. Çünkü, kaliteli mal üretmelerine rağmen kötü durumdaydılar.
Şayet, düşük maliyetli üretim esassa o zaman cevap üretimde etkinlik olabilirdi. Al, daha sonra amacın kaliteli ürünün etkin üretimi olarak amacı yorumladı ancak aklına bazı sorular geldi. Eğer cevap bu olsaydı neden Volkswagen kaplumbağa kasaların üretimini bırakmıştı. O halde buda amaç olamazdı.
Teknoloji: Amaç bu olsaydı en önemli görevler AR-GE departmanına verilirdi. Ancak, en iyi makinalar bir firmayı kurtabilir miydi? Hayır.
Fabrika, depolar dolsun diye çalışmıyordu. O halde amaç, satış veya pazar payı olmalıydı. Ama, stokların zararına veya düşük karla satılması sana istediğin kadar kar payı versin bu bir önem taşır mıydı? İşte Al burada cevabı buldu ve Para Kazanmak olduğuna karar verdi.
“İmalat yapan bir kuruluşun amacı para kazanmaktı. Geri kalan şeyler araçtır.”
Al, para kazanmak için yapacaklarını öğrenme adına muhasebecisi Lou ile görüşür. Lou ile bir firmanın para kazanması için “hem net karın hem yatırım getirisi hem nakit akışının artmasının” olduğuna karar veriyor ancak hocası Jonah ile görüştüğünde hocasının bunların imalat yapan örgüt için birşey ifade etmeyeceğini onun yerine yeni tanımlamalar bulduğunu söyleyince bunları not alıp üzerine düşünmeye başlıyor. Hocasının orada söylediği bir söz çok önemli:
“Kesin tanımlanmamış ölçüt kullanılamaz olmaktan daha kötüdür.”
Yeni tanımlar şu şekilde: Envanter, İşletme Giderleri ve Akış.
Akış: Sistemin satışlar aracılığı ile yarattığı para. Eğer birşey üretiyor ancak satamıyorsan bu bir akış değildir.
Envanter: Sistemin satmak için satın aldığı şeylere yatırdığı paranın toplamıdır.
İşletme Giderleri: Sistemin envanteri akışa dönüştürmek için yatırdığı paranın toplamıdır.
3 temel soruyla üretkenlik anlaşılıyor. Bu sorularda aslında yukarıdaki 3 maddeyi ilgilendiren sorular:
Bu soruları ilk defa hocasıyla tanıştığında duymuş ancak bu konu üzerinde fabrika durumu iyi gibi durduğundan düşünmemişlerdi. O gün Al, fabrikalarında ki robotların ne kadar verimli çalıştığına dair bilgi verme amacıyla bir konferansa gidiyordu. Geldikleri durumda robotlar düşünüldüğünde, fabrika işçileri robotlar geldikten sonra azalmamıştı kısaca, robot işletme giderini arttırmıştı. Bu robotlar geldikten sonra, firmanın satışlarını araştırdığında ise, robotların satışları arttırmadığını gördü.
Al, aile sorunları sebebiyle, çocuğunu doğa turuna çıkardığında oradaki diziliş ve zamanlanan vakitte kampa yetişmeme sebeplerini gözlemlediğinde darboğaz kavramına erişti. Bu kavramı aslında zincirin en zayıf halkası olarak düşünebilirsiniz. “İşlem, her zaman en zayıf halkanın hızında ilerler.” Al, bu gözlemlerini fabrikada incelediği zaman firmanın darboğazını tespit etmek için ekip arkadaşları ile çalıştı ve Nx10 ile ısıl işlem cihazların darboğaz olduğunu yani en çok malzeme yığılmasının orada yaşandığını gördüler. Jonah’ ın fabrikayı ziyareti ile bazı tavsiyeler aldılar.
Jonah onlara kalite birimi, darboğazdan sonra değil önce olmasının darboğazda boşa işlenen hatalı malların azaltılması ve daha çok satışa yönelik malzemenin darboğazda işlenmesini sağlayacağını söyledi.
Darboğaz’ da parça sayısının değil, parçaların satış değeri X sayı formülü ile yapılan üretimin ne kadar önemli olduğu düşünülmeli.
Jonah, fabrikanın durumuyla alakalı sendikaya bilgi verilmesini ve bu makinaların öğle arasında dahi çalışacağının bu sebeple bazı işçilerin dönüşümlü öğle arası vereceğinin bildirilmesinin tavsiyesinde bulundu.
Fabrikanın kapasitesi = Darboğaz Kapasitesi. Fabrikanın 1 saatte ürettiğini, Darboğaz’ da ki 1 saatlik üretim belirler. Bu sebeple, darboğazın bir saatlik duraklaması fabrikanın duraklaması anlamına gelmektedir.
Darboğaz’ ın Fiili maliyeti: Bütün sistemin toplam harcaması / Darboğaz üretim saati
Al’ in fabrikasında bu düşünüldüğü zaman, aylık gider 1.6 milyon , darboğaz makinasının aylık çalışma saati 585 saat idi. Buda darboğaz’ daki fiili maliyetin 2735 dolar olduğunu göstermekteydi.
Darboğaz’ da zaman kayıpları ise şu şekilde sıralanıyor:
Darboğazın hafifletilmesinin bir yolu ise “yükün hafifletilip, başka makinalara dağıtılması” seçeneği.
Al ve ekibi darboğazlar için ilk olarak yeşil-kırmızı etiketler düzenleyerek geciken siparişleri üretimde öne almayı planladılar (58 gün geciken siparişler vardı). Robot olmadan önce o işi gören eski makina tekrar kuruldu. Ancak bu çalışma şekli belli bir dönem sonra bazı sorunlar oluşturdu. Darboğaz olmayan makinaların, darboğaz makinaların isteklerini daha hızlı karşıladığı biliniyor. Darboğaz olmayan makina, darboğazda olan makina için tam kapasite çalıştığı zaman yine ara stoklar oluşuyor. Yani, darboğazdan makinaya gelen parça sayısı, çıkan parça sayısını geçiyor. Geleneksel üretim anlayışında makinanın boş kalmaması için çalıştırılması anlayışı da bu tecrübe ile çöpe atıldı. Bu arada yeni sistemde deponun ve üretimin daha hızlı çalışması için belirlenmek istenen takvim neticesinde, malzemelerin ne zaman sahaya konması gerektiği anlaşıldı ve buda sanal olarak darboğazı başa koymak ile aynı anlama geldi. Bu takvim belirleme sayesinde firma bütün siparişlere hızlı geri dönüş yapabilmeye başladı. Pazarlama birimine daha fazla müşteri bulunması yönünde talep götürdüler. Sonraki aşamada Jonah, fabrikanın darboğaz olmayan makinelerinde işlenecek parça grupları sayısının yarıya düşürülmesi tavsiyesinde bulundu. Peki bu neyi sağlayacaktı:
Bir malzemenin fabrika içinde geçirdiği süre şöyledir:
Yarıya indirmenin bir faydası da imalat süresinin kısalması olacak. Bir parçanın en çok vakit harcadığı süre Kuyrukta geçen süre olarak belirlenmiş. Buda yarıya indirilmiş prosesde ciddi bir zaman kazanımı sağlayacaktır. Parçaların böylece akış hızı artar. Ancak 2 kat azaltma, işgücü bakımından da 2 kat fazla ayar yapılması anlamına geliyor. Ancak, bunun sonucu olarak Al’ ın fabrikasında işçiler boş kalmamaya ve stokların azalması sağlanıyor.
Bu aşamadan sonra Al ve ekibi sürekli iyileştirme sürecinde Jonah’ a daha az bağımlı olarak ilerlemeye başlıyor ve Jonah’ ın çözümü direk söylemeyip sorular ile ekibi çözüme ulaştırmasını onun bilim adamı olmasına bağlıyorlar. Bu araştırılınca da Sokrates yöntemi ortaya çıkıyor. Al bugüne kadar yaşadıklarından birkaç ders çıkarıyor:
Bize söylenenler ve yapmakta olduğumuz şeyler o kadar içimize işlemiş ki hiçbir zaman oturup bunun üzerine düşünmemişiz. Alışılmış yolda körü körüne yürümekte olan birisini yanıtlara ikna etmek tümüyle başarısız. Ya anlaşılmıyorsun ya da anlaşılıyorsun. Birinci durumda zarar fazla değil, insanlar sadece seni kale almaz, ikinci durumda ise verdiğin mesaj eleştiriden kötü algılanır yani yapıcı eleştiri yapmış olursun.
Bir Yönetici sorulara cevap verebildiği ölçüde başarılıdır.
Fabrika, %20 üzerinde karlılık yaptığında stokun geleneksel yöntemde pasifte yer alması sebebiyle karlılık %20 seviyesinin altında gözüktü. Buda ekibin geleneksel yöntemleri kağıt üstünde de yapılandırmaya gitmesi gerektiği şeklinde yorumlanıp yaptıkları iyileştirme sürecini yazıya dökme kararı ile devam etti.
Üretimi, satışlar açısından belirleyici güce dönüşmesi gerektiğinin tespitine vardılar.
Kendilerine şu soruyu sordular: İçsel düzeni ortaya çıkarmak için ne yapılabilir?
Şirketin daha fazla para kazanma sürecinin aynı zamanda iyileşmenin sürekli bir proses haline gelmesiyle olacağını gördüler.
Bugüne kadar iyileştirme hep maliyetlerin tasarrufla eş anlamlı olması şeklinde yorumlandı. Al ve ekibi ise bunun maliyet düşürme değil, akışı arttırmaya dayalı olduğu kararını verdi. Böylece öncelik sıralamasıda yeni sistemde farklı olacaktı:
Geçmiş Sıralama | Yeni Sıralama |
Maliyet | Akış |
Akış | Envanter |
Envanter | İşletme Gideri |
Kendileri bu felsefenin uygulanması için her iyileştirmede kılavuz edinilecek 5 adımı çıkardılar. Ancak, bu 5 adımda kitap içerisinde iyileştirmelere tabi tutuldu.
1.Adım – Sistemdeki kısıtlamaları tespit et
2.Adım – Kısıtlamaları nasıl kullanacağına karar ver
3.Adım – Geri kalan herşeyi yukarıdaki karara tabi kıl.
4.Adım – Sistemdeki kısıtlamaları ortadan kaldır
5.Adım – Daha önceki kısıtlamalar ortadan kalktığında birinci adıma dön ama ataletin sistemde yeni kısıtlamalar oluşturmasına izin verme.
Bu 5 adımda ilk başta kısıtlamalara darboğaz denildi ancak, ilk başta darboğaz bir makina olabilirken ikinci aşamada ara stoklar darboğaz oluşturmaktaydı bu nedenle bu “kısıtlama” olarak adlandırıldı. Eliyahu M. Goldratt’ ın kitap ile romanlaştırdığı bu “Kısıtlar Teorisi” kavramı ile birçok firmanın başarı hikayesi kitabın arkasında mevcut ayrıca daha önce Finlandiya’ da aldığım eğitimde bu konu birçok dersin bir parçası durumundaydı ve bu felsefe üzerine bir çok danışmanlık firması özellikle Hindistan’ da çalışmaktadır. Son olarak bir yönetici şu sorulara cevap veremez ise ona yönetici denebilir mi?
Neyi Değiştireceğiz?
Ne ile Değiştireceğiz?
Değişimi nasıl Gerçekleştireceğiz?
Hepinize sürekli iyileştirmeler ile mükemmele götürdüğünüz bir kariyeriniz olması temennisiyle yazımı sonlandırıyorum.
]]>
Bu listeyi hazırlamam da yardımlarını aldığım, Young CEO Club Bşk. Sn. Ömer NART’ a, Young CEO Club üyesi Sn. Uğur Yasin ASAL’a , Linkedin’ de Binlerce Endüstri Mühendisi’ ni bir araya toplayan Ahmet KARA’ ya ve Linkedin grubunda yardımcı olan Endüstri Mühendislerine, daha önce bu konuyla alakalı anket çalışması yapan Fatih Üniversitesi öğrencileri Aysel DEMİRCİ’ ye, Esra ÇAKMAK’ a, Harun DEĞİRMENCİ’ ye ve Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Görevlisi Sn. Dr. İlker Murat AR’ a da sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum. Ayrıca, vakit sıkışıklığı sebebiyle geri dönemeyen büyüklerimi de teşekkürlerimi iletiyorum.
Yazının altında bazı geri dönüşler ve kitapların resimlerini-açıklamalarını bulabileceğiniz bir link bulunmaktadır.
Kitap Adı: Başarının Anahtarları
“Çok güzel bir liste.%80-90’ı iş hayatındaki herkesin okuması kitaplar listesine girer. Güzel bir liste, yaymak gerek. Ben de birkaç kitap ekleyebilir miyim? Execution – Larry Bossidy & Ram Charan, Kötü Lider – Barbara Kellarman, Ters Açı – Roger Martin”
İpek Aral KİŞİOĞLU – Kaynağım İnsan
“İstanbul Ticaret Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü öğrencisi Sevgili KardeşimBahadir Kaya ‘nın emekleri ile çalışmalarını sürdüren Endüstri Mühendisliği web sitesinde, nacizane katkılarımız ile oluşan “Bir Endüstri Mühendisinin Okuması Gereken 50 Kitap” listesi aşağıda yer almaktadır. Bilim ile uygulama, sürdürülebilir kalkınma demektir.”
Uğur Yasin ASAL – Asal Kauçuk San. ve Tic. Şti. şirketinde Genel Müdür Yardımcısı
“Eline sağlık. Güzel bir liste hazırlamışsın. 44 numaralı kitabı görüncegençliğimi hatırladım. Hepimizin ders kitabı olarak koltuğumuzun altında taşıdığımızı bir kitaptı. Katkıda bulunamadığım için tekrar üzüntümü belirtmek istiyorum.”
Hasan BALTALAR – Kurumsal Gelişim Danışmanı
“İş geliştirmeye yönelen Endüstri mühendisleri için mutlaka Slwotzky’den de bir kitap olmalı Slwotzky-Kar Bölgesi, Koray Tulgar 1+1=4 Kar Artırma Yöntemleri, Kilit Adam-Seth Godin, D.A.Benton, Türk kültüründe yönetmek – Acar Baltaş(Baltaş’tan başka kitaba gerek yok zira çok sıkıcı ve gereksiz) kitapları uygun olacaktır. Ayrıca belirtmeliyim ki liste çok çok güzel olmuş, benim de takip ettiğim yayınlarla birebir örtüşüyor.. Derleme mükemmel emeğinize sağlık. Tek katılmadığım kitap “Krizden nasıl çıkarız” oldu. Berbattı, tavsiye edemeyeceğim tek kitap aralarındaki.”
Evren ERARSLAN – Beymen Resort Store Strateji ve İş Geliştirme Müdür Yardımcısı
http://endustrimuhendisligim.com/endustri-muhendisinin-okumasi-gereken-kitaplar
]]>
Somali’ ye yıllar önce başlatılan seferberliği hepiniz hatırlarsınız. İşadamları, bürokratlar ve bazı sanatçılar ile Somali’ ye yardıma gidilmişti. İngiltere’ den Somali’ ye gelenlerin zırhlı araçlarla ülkedeki son durumu izleyip dışarıya Somali tehlikelidir imajı vermesine rağmen Türkiye’ den gelenlerin aileleri ile halkın içine karışmalarını Somali Dışişleri Bakanı “Siz bizim yanımızda olduğunuzu gösterdiniz.” diyerek özetlemiş. Bunlar, hem ülkeler hem insani boyutta Türkiye’ yi her zaman başka ülkelerden ayıran konuma getiriyor. Ayrıca, kitaptaki fotoğrafları görmeniz lazım. Somali gerçekten çok kötü durumdaymış o dönem bunu gördüm.
Kitabın ikinci hikayesi Sinop’ da Taşköprü sarımsağı ile alakalı, sarımsak mevcut Çin Sarımsaklarına göre daha dayanaklı, kansere etkili bunuda bölgedeki selenyum madenine bağlıyorlarmış. Ancak, onlarda Çin Sarımsağı karşısında mücadele veriyor. Çin dünyadaki sarımsağın %90′ ını taşköprü %4 ünü üretiyormuş. Ancak taşköprünün sarımsak fiyatları 3 e 8 oranında Çin’ de kine göre pahalı. Bazı üreticiler Çin Sarımsağı ekmeye başlamış ve bunun taşköprü sarımsağının etkilemesinden korkuluyormuş. Sinop, bilgileri de okunması gereken çok kritik bilgiler içeriyor.
Erzincan ve kitaptaki diğer bazı illerimizi bölgelerde İTO’ nun açıp bir şehidimizin adını verdiği okullar sayesinden gezip kitabında yer vermiş.
Mısır anılarını okurken bugünlerde Mursi’ ye yapılan darbe sebebiyle yaşanan iç karışıklılığı hakkında güzel yorumlar elde etmiş oldum. Mubarak’ a karşı halkın ayaklanması ve birşeyleri değiştirmesini oradaki bir yetkili “Çok fazla birşey değişmedi. Eskiden de asker vardı, şimdi de asker var. Yalnız insanlar hak aramayı öğrendiler. Şimdi en ufak olumsuzlukta gösteri ya da grev yapıyorlar. En son bu yolla Mısır havayolları genel müdürünü istifa ettirdiler.” Bu görüşler bugünkü olayları çok iyi açıklıyor. Birde Mısır’ da Erdoğan sevgisi ve türk dizilerine-oyunucularına olan hayranlık had safhada.
Fas anılarında yine bir Türkiye hayranlığı ve ülke hakkında tarihi bilgiler okumaya değer. Keza Libya’ da çok farklı değil ama Murat Yalçıntaş’ ın uluslararası ilişkilerin çok acımasız olduğunu Kaddafi örneği ile hatırlatması Libya anılarını da farklı kılmış.
Kitabın en değerli bilgileri içerdiği ülkelerden birisi ise Hindsitan: Dini, tarihi, iş dünyasından, bollywooddan, Gandhi’ den mükemmel bilgiler var. Sefertası taşımacılığının yıllardır okuma bilmeyen kişiler tarafından nasıl hatasız bir şekilde gerçekleştirildiği, Halkın yaşadığı fakirliği gözler önüne seren bilgiler beni çok etkiledi.
Kitap bütün ülkeleri anlatırken o ülkeler ile olan ticari ve sanayi ilişkilerimizi değerlendiriyor, işadamlarımız ve yatırımcılarımız için güzel bilgiler sunuyor. Fransa’ da ki anılar ise Ermeni Soykırımı tasarısının geçeceği meclisdeki görüşmelerden kritik bilgiler sunuyor. Hollanda ise cumhurbaşkanıyla beraber yapılan ziyaretin anılarını içeriyor. Buralarda yapılacak ikili sohbetlerde nasıl kritik bilgiler olacağını varın siz düşünün. Kitabı zaten, diğer seyahat kitaplarından ayıran şey bu olsa gerek. Malezya’ nın inanılmaz bir ülke olduğunu birde Murat Yalçıntaş’ tan okudum. Eğer ilerde imkanım olursa en çok gitmek istediğim ülkelerin başında geliyor. Singapur’ un gelişmişliği ve Kuzey ülkelerinden Finlandiya’ nın sadeliği, İsveç’ in bilinmeyenleri yine bu kitapta. Kuzey ülkelerinden İsveç ve Finlandiya gezisi, İTO nun Teknopark projesinde yer alması için AR-GE ve Elektronik firmaları ile görüşmeler için yapılmış. Orada’ da çok az bilinen kuzey ülkelerinin ar-ge yatırımlarının altı çizilmiş. Kanadalı işadamlarının vize konusunda sıkıntı çekmemesi ve Türk işadamlarının neredeyse her gidecekleri ülkeye vize alma ile uğraşmaları konusunda ki rahatsızlığı Forum İstanbul 2013 etkinliğinde Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ dan dinlemiştim. Bunu Kanada’ da Murat Yalçıntaş dile getiriyor ve bu konuda muzdarip Afrikalı ülkelerin destek çıkması ile alkış alıyor.
Kitabı herkesin okumasını tavsiye ediyorum. Çok keyif alarak okudum. Düşün Taşın Derneği olarak Eylül 10′ a kadar okumamız gereken 10 kitap var. İkinci kitabım Murat Yalçıntaş – Bende Kalmasın idi.
]]>Babasının kararı ile girdiği Süper Lise’ den alınıp, sağlık meslek lisesine kayıt ettiriliyor. Ailesi onun için memuriyetin iyi olacağını düşünüyor. Lise sırasında kitap okuma alışkanlığı edinemese de, kompozisyon yarışmalarında hep derece alıyor. Lise başlarında TV da gördüğü NEY tutkusu ile tabakhanede çalışıp kazandığı parayla ney alıyor. Ancak, Ney süs neyi çıktığı için lise bitene kadar neyden sesi zar zor çıkarabiliyor. Ney’ in süs için olduğunu İstanbul’ a geldiğinde gideceği NEY kursunda öğreniyor. Lisede duyduğu CV kelimesinin anlamını öğretmenine soruyor ve anladığı kadarıyla bir CV hazırlayıp dönemin en iyi ambulans firması medline’ a giriş-gelişme-sonuç şeklinde bir kompoziyon gönderiyor. Firma geri dönmediği için her hafta birkaç kere fakslıyor. En son firma yetkilisi arayıp, kardeşim biz medline değiliz ancak senin CV’ ini firmaya ulaştırdık diyor. Meğerse, sitenin altında yer alan web sitesini yapan firmaya cv’yi fakslıyor. İstanbul’ a geldiğinde ise Ambulans’ da çalışmaya başlıyor bir firmada. Ardından, boş vakitlerinde Kemer satmaya karar veriyor. Bir arkadaşının memlekette ürettiği kemerleri İstanbul’ da dükkan dükkan gezerek, satmaya çalışıyor ancak, başarılı olamıyor. Pazarlama yönünde eksik olduğunu düşünerek, pazarlama eğitimine katılıyor ve kartvizit (Marmara Bölge Müdürü Yazan Siyah Kartvizit ) – mağazadaki sorumluyla göz teması ile konuşma sayesinde kendisine inanılmaz bir maddi imkan sağlıyor ve o parayla araba alıyor. Tabi biz Endüstri Mühendislerini ilgilendiren bir ufak nokta vardı orada oda şu, Kemerlerin siparişini aldıktan sonra bir bilim dergisinde gördüğü ürünleri kodlama stratejisiyle (KANBAN gibi) siparişleri üretici arkadaşına iletiyor. Kışın gelmesiyle satışlarını sürdürmüyor ve daha büyük firmaya geçmek istiyor. Medline’ a girdiğinde kariyer birimine uygun olduğunu düşündüğü birimi söyleyip ilerleyen zamanlarda firma içinde bir kariyer yolculuğuna giriyor. Bir koordinasyon eğitiminde genel müdürün olduğu ortamda CV ile ilgili anısını anlatıyor. Müdür “o manyak sen miydin diyor?” Hayatta hayallerin ve hedeflerin gerçek olduğunu da belirtiyor. Aslında bir yere odaklanarak vizyon çizmek çok önemli. Zaten Sn. Yücel Muratoğlu, 2030 yılı Sağlık Bakanı olarak kendini tanıtıyor, akabinde “O nasıl bir vizyon” cümlesini duyuyor. Saç ekimindeki sektörel boşluğu görüp bu işe girişiyor ve bir gün Bakü’ den gelen mail ile yeni müşteriler kazanıp maddi olarak çok iyi dönemlere ortakları ile birlikte ulaşıyor. Bir gün TV’ de Pakistan’ da ki sel felaketini görüp, Pakistan’ a gidiyor. O ülkede “paylaşmak” kelimesinin önemini anlıyor. Firmasını ortaklardan ayırıyor ve baştan başlayarak şuan uluslararası çapta bir firmaya sahip duruma geliyor. 1 Ayda gelen 200 yurtdışı misafiri için otel satın alma durumuna gelen bir firmadan bahsediyoruz. Ancak, en güzeli ise saç ekimi yazınca çıkan firmanın kendi firması olması. Sektörel anlamda domainler çok önemli durumda. İşi olan, iş hayali olan herkesi geleceğin arazilerinden (domain) almaya davet ediyorum.
Somali’ yi anlattığında yaşadığım ülkenin kıymetini bir kez daha anladım. Şu ülkede refah ve mutluluk içinde yıllardır yaşıyorum ama insanlar büyük felaketler, savaşlar ve bombalarla sınav oluyor. Bu sınavdan elbette başka ülke olsa bile üzerimize düşen görevler var. O görevleri yerine getirmeyi bırak, bir adım ötemizi düşünmekten sıfır noktasındaki insanları görmüyoruz.
Velhasıl, Yücel Muratoğlu’ dan dinlemek daha güzel oluyor. Düşün Taşın Derneği olarak yaptığımız Workshoplara hepinizi bekliyorum ve Sn. Yücel Muratoğlu’ nun kişisel adresini mutlaka ziyaret etmenizi naçizane tavsiye ediyorum. Kendisinin etkielndiğim 2 sözü ile bitiriyorum:
“Acziyet İnsana Hiç Yakışmıyor”
“Girişimcilik falan hikaye abi, paylaşmadıktan sonra.”
]]>
Kamil Bey’ in anlatımında ve karşılıklı fikir alışverişlerinin olduğu Workshopumuzdan aldığım notlara geçiyiorum. Yeni Medya ve Sosyal Medya arasındaki fark nedir?, Yeni Medya denilen kavram neleri kapsar?, Bu kavramın gelecekte bize sunacakları nelerdir? ana başlıklarına ek olarak Big Data / Bulut Bilişim kavramları ve üzerine de bir sohbet gerçekleştirdik. Gelgelelim Kamil beyden aldığım notlara:
Yeni Medya & Sosyal Medya Farkı
Medya, Tv, Gazete algısı iletişim ortamından geliyor. Yeni Medya İçinde iletişim ortamının dijitalleşmesi denebilir. Sosyal Medya is bu durumda yeni medyanın bir alt dalı durumunda. Sosyal Medya iletişimin karşılıklı yeri gibi; web siteleri yeni medya gibi düşünülebilir ama mesela bir forum sosyal medya örneği durumunda. Bir blog yorumsuz, tek taraflı yayın yapıyorsa yeni medya; Yorumlar vb. yollar ile interaktif iletişim durumu söz konusu ise sosyal medya statüsüne girebiliyor.
Klasik Medya & Yeni Medya
Haber yayınlama politikaları değişti. Klasik medyada bir düzen varken, yeni medyada bu düzeni göremiyoruz. Yeni medyada istihdam açığı oluşacak. Çünkü, haber yayınlama politikaları da dijitalleşme ile birlikte değişti.
Dijital Pazarlama & Sosyal Pazarlama
Digital pazarlama sosyal pazarlama farklı şeyler. Sosyal medya pazarlamasına örnek olarak hashtag çalışması düşünülebilir. Artık kağıda basıp pazarlamadan ziyade dijitalleşen pazarlamayı görüyoruz. Satış konularında ise kendisi için fiziksel bir yük olmadığından sizin malınızı da satmakda bir engel görmüyorlar. “Fiziksel şartlarda ulaşamayacağım Arjantin’ den bir kişi benim ilaç firmaları ile alakalı sunumumu Slideshare vasıtasıyla indirebiliyor”
Yeni Medya Okur Yazarlığı
Son yaşanan olaylarda da görülen yalan haber furyasında yeni medya okuyucularının okur yazarlığı da olması gerektiğini, haberin gerçekliğini araştırabilen bir durumda olmaları gerekiyor.70 milyon insanın 30 milyonunun Facebook kullandığı bir ortamda yeni medya okur yazarlığı mutlaka olması gerekiyor.
Big Data
Big Data yani Büyük veri değişik kaynaklardan toparlanan tüm verinin, anlamlı ve işlenebilir biçime dönüştürülmüş biçimine deniyor aslında. Veri madenciliği yaparak anlamlandırılan veriler ile çok enteresan durumlara gidiliyor. Örneğin, 3 yıllık çiftlerin kredi kartı kullanımı ile ilerde çiftin boşanıp boşanmayacağını uzun vadede tahmin edebilen bir sistem büyük verinin kullanılması ile geliştirilmiş. Obama için 2008 ve 2012 seçimleri öncesinde sonucu bildiği bunun 2008 de sosyal medya sayesinde 2012 de ise büyük veri sayesinde gerçekleştiği biliniyor. 2016 seçiminde ise ikisini beraber kullanarak sonucu belkide önceden tahmin edebilecek. Mesela, bir oyun firması PS4 için tasarladığı oyunda sizin yerinize sizi yarışa sokabilecek duruma gelmiş (Araba sürerken nerelerde hata yaptığınızı, nerelerde heyecanlandığınızı oynayışınızdan çıkararak bunu yapıyor.) .
Kitap okumayı seven birini Facebook, beğendiği sayfalardan, etiketlerden ve konuşmalarından çıkarabilir. Buna göre kendisine uygun reklamı gösterebilir. Hakeza, sosyal medyada bir mekanı öven ve o mekanda sevdiği yiyeceği içeceği ifade eden bir kişiye belkide ilerde kafeye gittiği an kafe “istediğiniz hazır” denebilecek durum oluşacak. Londra’ da bir kişinin evden çıkıp bir yere gidene kadar kamera açısından kaçma şansı yokken, Apple cihazların GPS hareketlerini ve görüntülerini saklama hakkı varken bu kadar veri bir şekilde büyük veri kavramına geliyor ve bunların kullanılması önemli bir hal alıyor. Bu, iyi açılardan düşünülebileceği gibi kötü açılardan kaotik ve komplo teorileri ile de yorumlanabilir.
]]>