Murat Yalçıntaş ile Kahve Arası etkinliğinde alınan karar neticesinde İTO’ nun katıldığı her fuara İTİCÜ’ den ücretsiz katılım sağlanacaktı. Bu bağlamda, Hannover Sanayi Fuarı için 22 Nisan 2012 Sabahı Hannover’ a İTO Meclis heyeti ile hareket ettik. Organizasyon ufak bir Hannover turu ile başladı. Hannover 550 bin kişinin yaşadığı nüfusu az bir şehir. 17. yy da bir ada gibi nehir ve hendeklerin arasında korunan şehir 1945 yılında 2. Dünya savaşında savaşın en çirkin yüzü olan bombalamalarla adeta 2-3 bina dışında yerle bir olmuş. Tabi Almanya dediğimiz ülke 2 dünya savaşından yenik çıkmış, en ağır ekonomik krizlere maruz kalmış bir ülke. Öyle ya hemen şehri baştan yapmışlar ama birebir ve daha modern bir şekilde. Bir hocamızın anlattığı hikayeye göre, Almanya’ ya gelen işçilerimizden birisi Türkiye’ de çalıştığı fabrikanın durumunun kötü olduğunu keşke orasıda savaşta yıkılsaydı diye söylermiş. Çünkü, yıkılan herşey daha modern bir şekilde yenilenmiş Almanya’ da.
Nazi döneminde Almanya’ daki ekonomik krizde yapılan Maschsee gölü tamamen işsizliği azaltmak için yapılmış. O yıllarda ki Almanya ve stratejisi her zaman ilgimi çektiğinden olsa gerek buraya kadar biraz eskiye dayandırdım yazımı.
Gelgelelim Şehrin en güzel yanı, sessizlik ve yeşillik olsa gerek; tamamen bir huzur hakim şehre. Hannover’ ın en güzel yapılarından Belediye Binası ise görülmeye değer tek yer diyebilirim şehirde ki. Belediye Binası 1919 yılında yaptırılmış ve 1945 Almanyası maketinde gördüğüm kadarıyla binaya bir zarar gelmemiş savaşta. Belediye binasının hemen önünde Maschteich gölü bulunuyor. Masteich ile Maschsee arasındaki cadde üzerinde de İstanbul Ticaret Odası heyeti olarak kaldığımız Courtyard oteli bulunuyor. Courtyard oteli göllerin arasında ve Hannover96′ nın stadının yanında bulunuyor. Bu kadar özel ve güzel bir otel Hannover’ da başka yok. Kaldı ki 2. günün sabahında lobide Almanya Federal Şansölyesi Angela Merkel’ i görünce buranın özel bir yer olduğu kanısı tamamen hakimiyeti ele geçirdi. Otelin yanı başında görebileceğiniz belediye binası, stad ve göller dışında 2 de müze bulunuyor. Müzelerin ikisine de sabah gitme fırsatı buldum ancak sabah 10.00 da açıldığı için içeriye girme fırsatı bulamadık. Şehir merkezinde tren istasyonu, opera binası ve şehrin alışveriş mekanları bulunuyor. Hepsini tek tek anlatmayacağım ama Satürn ve Tren İstasyonu çevresi çok güzel yerler barındırıyor. Şehir de Türk yoğunluğu bir hayli fazla ingilizce ve türkçe kullanarak bütün isteklerinizi kolaylıkla sağlayabilirsiniz Almanya’ da. Almanya’ da dikkatimi çeken bir çok kültürel olsun olmasın farkları da dile getirmek gerekirse, Almanlarda herşey sistematik arkadaşlar, Almanya’ nın bu yönden bir çok sıkıntısı olsa gerek.
Sanayide Dünya’ da bir dev olmak için sistemleriyle, tertip ve düzenleriyle öne geçen Almanlar, sosyal hayatlarında bunu uyguladımı olay biraz çığrından çıkıyor. Yemek beklemek olsun yemek öncesi atıştırma amaçlı şeyler olsun ya da aklınıza gelen her türlü sosyal aktivitede bir kurala uyma olayı var, pratiklik azalıyor ve çok uzun süreler heba oluyor bence. İngiltere’ de karşılaştığım 17.00 sonrası dükkan kapatma kültürü Almanya’ da biraz daha geç saatlere sarkabiliyor. Sosyal bir adelet mevcut, toplumsal farklar göz önünde değil. Almanya vatandaşına iyi bakıyor.
Almanya’ ya asıl gidiş sebebimiz olan Hannover Messe (Fuarı) ise çok büyük bir fuar merkezi. Avrupa’ da veya Dünya’ da kaçıncı sırada bilmiyorum ama ayrı bir ilçe gibi duruyor. Sanayi Fuarı 26 Hall ile hizmet veriyordu. Bu Haller’ den 4 ve 5 de Türk firmaları İstanbul Ticaret Odası ve Turkish Machinery çatısı altında birleşmiş. Ticaret Odası özel bir tasarımla Türk firmaları bir araya toplamış oradan firma görevlilerine çay ve yiyecek ikramında bulunuyor. Lakin, şu konuyu atlamadan geçemeyeceğim. Dışarıdan yabancılara verilmeme olayı biraz itici duruyor. Çünkü biz Birleşik Arap Emirlikleri’ nin standını gezdik orada bile çevrede ki bütün standlardan tutun gelen herkese ikramda bulunuyorlardı. Bu daha samimi ve içten bir görünüm sağlıyor olsa gerek:) Tasarımın görselliği diğer ülkere göre en iyisi diyebilirim. Çok hoş bir tasarım yapılmış. Pazartesi gününden itibaren standı, Türk milletvekili, Eyalet bakanı, Türkiye – Almanya ticaret ateşesi ve Hannover Başkonsolosumuuz Tunca Özçuhadar (kendisini ziyaretimizin detayları için tıklayınız)ziyaretlerini gerçekleştirdi. Ayrıca, her katılımcı firmaya İTO sertifika verdi. İstanbul Ticaret Odası ve Türk
firmaları dışında bir çok inovatif, yenilenebilir enerji, otomasyon, sanayi ve yan sanayi ürünlerini görüp video ve fotoğraflar çekerek görseller edindim. Bu görsellerden videoları otomasyonla ilgili Youtube’ da bir kanal açarak oraya eklemeyi düşünüyorum. Mükemmel tecrbüler edindim. Yenilenebilir enerj ile alakalı 2. Hall’ de ki ziyaretimiz de deniz dalgasından enerjiye, manyetik alanla dönen tekerlekten tutun, fotosentezle ortaya çıkan anti bakteriyel malzemeler elde edilen projeler gördüm. Bu projeleri de yine tek tek açıklayıp videolarıyla sizlere sunacağım önümüzde ki günlerde.
İşin geyiğinden çok işlevsel ve bilgisel olması için bu yazıyı hazırladım. İnşallah bir faydam olmuştur. Hannover’ da yaşamak da isterdim açıkçası, sakin ve sessiz bir yer ne stres var ne telaş:)
