Microsoft, tarihindeki en büyük satın almalarından birini 26.2 Milyar Dolar ile Linkedin’ e yaptığını açıkladı. Bu rakam bir sosyal ağ için çok büyük bir meblağ olarak değerlendirilebilir ki 76.5 Milyar TL olan bu rakama denk gelen bazı şirketleri sıralamak gerekirse
- Koç Holding(13.5M $) + Akbank(12M $)
- Sabancı Holding(7.3M $) + Garanti(12.5M $) + Türk Telekom(8.2M $)
- Enka Holding(7M $) + Pegasus(0.5M $) + İş bankası(7.8M $) + Borajet(0.3M $) + Sunexpress(0.2M $)
- Türk Hava Yolları(3.4M $) + Yapı Kredi Bankası(6M $) + Tüpraş(6M $) + Arçelik(2M $)
Öncelikle, bu satınalmayı anlamak için Linkedin’ i kısaca özetlemek gerekiyor.
Linkedin 2 milyon ücretli üyesi olan toplamda 433 milyon üyeli bir profesyonel sosyal ağ durumunda. Linkedin üzerinde, çalışanlar iş buluyor, yetkinliklerini gösteriyor ve iş hayatına yönelik ağları ile ilgili bilgiler paylaşıp iletişime geçiyor. LinkedIn 9732 çalışana sahip, 24 dilde hizmet veren bir firma durumunda. Ayrıca, Linkedin kurulduğu 2002 yılından beri profesyonel ağa ve çalışma hayatına yönelik hizmetler konusunda satın alımlar ve geliştirmeler de yapıyor. Örneğin, şuan Linkedin kullanıcıları arasında revaçta olan Pulse ürünü 2013 yılında (90 Milyon $), Sunumların ve içeriklerin paylaşıldığı SlideShare 2012 yılında (119 milyon $), Online eğitim platformu Lynda.com da 2015 yılında (1.5 Milyar $) Linkedin tarafından satın alındı. Linkedin iş dünyasına yönelik bilgi birikimini arttıran ve B2B odaklı bir büyüyen bir stratejiye sahip.
Microsoft’ ta ise genel anlamda bir özet yapacak olursak, Microsoft CEO’ su Satya Nadella ile hizmet odaklı bir gelecek inşa ediyor. Microsoft’ un hizmet odaklı ve kurumsal merkezli niyeti gayet açık.
Linkedin’ in satın alınmasına da bu perspektiften bakmanın daha uygun olacağını düşünüyorum.
Linkedin, Microsoft’ a özet olarak bu 433 milyon profesyonel dünyadaki kişinin net bir sosyal grafiğini sunacak. Bu 433 milyon kişinin ihtiyaçları ve yönelimleri de Microsoft’ un hizmetleri ile paralellik gösteriyor. Ki bu uyumu Nadella şöyle bir örnek ile açıkladı:
“LinkedIn haber akışının çalıştığınız projelerle ilgili makaleler ve Office’in bitirmeye çalıştığınız görevle ilgili size profesyonel ağınıza ekleyip, iletişime geçebileceğiniz uzmanlar tavsiye ettiğini düşünün”
Linkedin ve Microsoft arası bu entegrasyon kişilerin ihtiyaçlarına yönelik çözümler üretilmesi, hedefe yönelik pazarlama konularında Microsoft’ a yeni fırsatlar oluşturacaktır. Profesyonel dünyanın en çok kullandığı hizmetlere sahip bir firma olarak Microsoft, LinkedIn sayesinde müşterilerine daha verimli hizmetler sunma imkanına sahip olabilir.
Microsoft’ un 1.2 milyar Office kullanıcısı olsa da bu kullanıcılar onlara sosyal bir grafik sunmuyor. Bu bağlamda Facebook, Linkedin vb. ağların verileri ile ilişkilendirilmesi gerekiyor. Linkedin gibi bir profesyonel ağın Microsoft hesaplarına dönüşüp Outlook, Skype ve Office ile entegre olduğunu düşündüğümüzde, birbirleriyle Microsoft hizmetleri vasıtasıyla toplantı planlayan (Outlook) notlarını paylaşan (One Note), görüşme yapan (Skype) ve mail alıp gönderen profesyoneller yapay zeka konusunda kullanılabilecek ciddi bir veriyi Microsoft’ a kazandıracaktır. Örneğin , Microsoft’ un bir diğer ürünü Cortana’ nın profesyonel hayatta daha akıllı olması yine bu veriler yoluyla çok daha hızlı gerçekleşecektir.
Veri’ nin altından kıymetli bir rezerve dönüştüğü günümüz Dünya’ sında bu satınalım Microsoft için kağıt üzerindeki rakamların ötesinde bir değere sahip.